İstanbul'dan bir anne hikayesi...

Ayşe bir cuma akşamı işyerinden çıktı, metroya bindi , çok kalabalık olduğundan ortada kaldı , baktı ; tutunacak yer yoktu. O gün hevesle taktığı kavuniçi renkli şalının püskülleriyle oynamaya ve düşünmeye daldı. Düşündüklerine kendisi de inanamıyordu; keyifle ve heyecanla birkaç kere izlediği Spy Game filmi geldi aklına, iki profesyonel ajan vardı filmde, biri (Robert Redford) diğerini (Brad Pitt) yetiştiriyordu, bildiği herşeyi öğretiyordu ona. Bulunduğu her ortamda, her insanı , her eşyayı, her olayı, her her şeyi takip ediyorlardı, bazen yansımalardan izliyorlar, insanların mimiklerinden, vücut dilinden ne düşündüklerini- durumlarını tahmin ediyorlar, biriyle konuşurken aynı anda başkalarının konuşmalarını dinliyorlar, hiç tanımadıkları birilerinin evlerine girmeyi beceriyorlardı. Ajanlık gerçekten buydu ve onun da bir an için metrodaki tüm bu insanların o anda ne düşündüğünü, hayatlarını, sıkıntılarını merak etti ve başladı tahminler yürütmeye. Buna devam ederken yüzüne masum bir...